19 Ekim 2011

Hayaller ve Gerçekler


Liseden beri sürekli hayal kurarım. Duyduğum, yaşadığım, kısacası aklıma gelen herşeyin hayalini kurdum. Halada kuruyorum. Hayallerimde kimi zaman baş rolde,  ölen eleman, kötü adam oluyor, kimi zamanlarda ise sadece ben olmadan olayları hayal etmeye çalışıyorum. Genelde suskunken birden gülerim. Hayallerimde ki elemanlardan biri beni güldürecek bişiler yapmış olur. Yalnız kalınca kendi kendime konuşarak hayal ederim. Çoğu fikrim ve düşüncem uç noktadır.
Hayal ederken hep eğlenmişimdir. Hep mutluyumdur bişiler düşlerken. Olmicağını bilsemde rahatlatır beni hep hayallerim. Bu sıkıcı dünyadan alır götürür. başka bir yerde başka işlerle uğraştırır. Bu yüzdendir belki bir türlü anime veya dizi izlemeden vazgeçememem. Çünkü bu dünyaya fazla dayanamıyorum. Tamam dünya güzel insanlar güzel. Herkesin belli değer verdiği şeyler var. Önemli olan şeyler var. Arkadaşlar, aile , para, kızlar, aşk, mal, mülk herkesin değer verdiği herşey farklıdır. Benim şu an tüm kalbimle inandığım ve kendimi adadığım bir şey yok.
Gerçek hayata dönüp bunları ve hayallerimi düşününce ciddi manada bir boşlukta kalıyorum. Ne yapmalıyım? sürekli bu soru geliyor aklıma. Bir sürü hayalim var ama hiç birini gerçekleştirmek için bir çaba sarfetmiyorum. Hayal kuruyor ve gerçekleşmesini istiyorum ama yanımda bir kişi daha bu hayallere inanmadan imkansız gibi gözüküyor.
O bir kişi olmadan ne yaparsam yapayım ne hayal edersem edeyim ne söylersem söyleyim hepsi boşuna oluyor. Çünkü o bir kişi olmayınca ilk başta ben inanmıyorum bunların gerçek olacağına.
O yüzden o bir kişiyi arıyorum. Hayallerinin peşinde koşan çoğu kişinin yanında her zaman birileri olmuş. ya çalışma arkadaşı, candostu, eşi, babası, komutanları vs vs ama birileri ona inanmış.Benim en büyük eksiklerimden biri  bana inanacak o kişi yi bulamıyorum. Belki sorun bende. İnandırıcı değilim veya ciddi manada tüm düşündüklerim sadece bir hayal. Tüm sözlerim sadece boş laf. Bazen gaza geliyor şunu yapcam bunu yapcam. Şunu şöyle yapmak bunu böyle yapmak diye esiyor gürlüyorum. Bir saat geçmiyor ki sıkılmışım. o İş için uğraşmaya değecekmi değmeyecek mi bilmeden bırakmışım.
Şu an bile bu yazınınn sonunu getirmeden sıkıldım. Çünkü kimsenin okumayacağını sadece benim bir anlık nbir duygu patlamnası ile yazdığım belki yarın unutacağım kelimeler olduğunu bidiğim için. yinede yazacağım artık içime atamıyorum her şeyi.
bazende düşünüyorum öyle tek sonunu olan benmiyim. sorun dediğim şu şeylere bak. Millet nelerle uğraşırken sen bunlra sorun diyerek çocuk gibi kendini avuttuğumu düşünüyorum.
Hayallerim gerçek olacak mı?
Cidden sıkılmadan bir şeylerin peşinden koşacakmıyım?
Birşeye veya birine herşeyimle değer verebilecekmiyim?
Kendim,hayal dünyam ve bilgisayarımdan başka bir dünya daha kurbileekmiyim?
Tüm bu sorularım ne zaman bitecek?