6 Mayıs 2015

Çamaşır Makinesinde Çeken Metalsimyacı

Junior metal,Junior Metalsimyaci, Küçük metal,Ufaklık,Minicik
Sorma be Blogcan. Son zamanlarda kendimi küçüklükle ilgili düşünürken buldum. Gerçi bu ben kaynaklı değildi. Çevrenin etkisiyle oluşan bir soru işaretiydi.Son zamanlarda çamaşır makinesine atılmış da çekmiş çamaşırlar gibi hissetmeye başladım. Hadi hayırlısı.Zaten pek öyle selvi boylu ya da toraman bir çocuk değildim de kendi çapımda bir ağırlığım vardı.
Biraz daha geriye gideyim de niye şimdi sana bunlardan bahsediyorum oraya geleyim en iyisi mi ben. Aslında bu askerlikle beraber başlayan ve hala çevremin sanki beni ezercesine söyledikleri bir şey. Askerden önce kendime baktı mı kocaman bir şeye benzetirdim kendimi. Hani bir çok delikten geçemeyecek, kapıları vurdu mu devirecek baba yiğit bir cengaver idim. Öyle her yerde sivrilip ortaya çıkacak bir suikastçı yerine arada görevini bekleyen ağır bir okçu edası vardı. Tabi ki öyle legolas gibi hoplayıp zıplayan bir okçu yerine yerinden sabit hızla oklarını fırlatan bir elf kulesi havasında idim. Tabi ki bu düşündüklerim yerle bir oldu. Askere ilk gitmemle beraber boy sırasının en arkalarında yer almam cidden baya komik geldi bana. Ne hallere düştün be elf kulesi der oldum kendime. Hani elemanlarda özellikle seçilmiş gibiydi. Biraz yaş farkından kaynaklanıyordu. Yine de yaşıtlarımla da bek anlaşabildiğim söylenemez. Neyse dağılmadan devam edelim. Efenim durum bu olunca yavaştan ama kendime hissettirmeden sorgulamaya başladım kendimi. Sonrasında ise esas bombalar gelmeye başladı. Atıldığım işlerde beni almamaları. Çağrılırken ufak eleman demeleri. En önemli ise giydiğim tüm elbiselerin bana büyük gelmesi sonrası nöbet kulelerinde derinden başladım düşünmeye. Kısa mıyım? Sıska mıyım ki mümkün değil. Soruları ile bir kaç cevaba ulaşmaya çalıştım ama nafile. cevapların hepsi ortalama olduğumu söylüyordu. Normal hatta aşırı normaldim.Neyse efendim. Askerliği bu düşünceler eşliğinde bitirmiş ve askerden sonra bir daha nasıl olsa bunları düşünmeyeceksin diye kendimi teskin ederken dışarıda da benzer söylemler duymaya başladım. Al başına belayı işte.
Avatar metalsimyaci,avatar,metal,simyaci,metalbender, metal,bender,metalsimyaci last metalbender,last,simyaci,hagaren,renkinjitsu,
Özellikle de iki kişi ile kıyasladıklarında ya ufak,küçük yada junior demeye başladılar bana. Bende nasıl bir talip var ki karşılaştırılmak zorunda kaldığım adaşlar, meslektaşlar, arkadaşlar benden daha iri ve yapılı. Aslında bir çoğu benim gibi. Hatta aynıyız diyebilirim. Buna karşın neden ben junior oluyorum diye itirazlar yükseliyor içimde. Çok sevmediğimden değilde konseptimi değiştiriyor. İnsanların beni bu şekilde gördüklerini düşündükçe arkadaki ağır abi yerine biraz daha hareketli bir ninja veya bir çok şeyi takip edebilen bir stratejist gibi roller benimsemem gerekiyor. Ki bunlarda ilerleyen yaşımızda uymuyor bizim gibi ihtiyarlara. Miller gittikçe durgunlaşıp, olgunlaşırken benim bu denli yerinde duramayan rollerim sıkıntılı aslında. Bazen yan resimde gördüğünüz yakışıklı gibi hissediyorum. Kendi küçük ama içinde gizli bir şeyler varmış gibi. Kim ne derse desin sanki ben dünyayı kurtaracakmışım gibi geliyor.Amanın yine dağılıyoruz. Topla.Topla.Bu da demektir sona yaklaştık.
Yine uzun bir saçmalamanın ardından yavaş yavaş sonuna geliyoruz uzun bir aradan sonra gerçekleştirdiğimiz bu dertleşmenin de. Bakalım ne olacak. Her zamanki favori söylemimizle " Su akar Yolunu Bulur ". Bazı şeyleri çok düşünmeden akışına bırakmak daha iyi olacak gibi. Bakalım ne olacağız. Bir okçu mu, bir ninja mı, yoksa hiç alakasız olduğumuz bir savaşçı veya tank mı? Hakkımızda hayırlısı. Bir iki güne tamamen farklı bir aklımı tırmalayan soru ile kapını çalacağım blogcan. Hadi güle güle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hmm