25 Nisan 2015

再生 ( Saisei ) Regenerated Yeniden Doğuş

Saisei Japonca yeniden doğuş demekmiş.
Ne olursa olsun ne zaman olursa olsun hangi dilde olursa olsun bu kelime her zaman insanları kendisine çekmiştir. Yeniden doğuş kelimesinin öylesine büyüleyici bir havası var ki kapılmamak elde değil. Benimde hep hayallerim de ve düşüncelerim de yer verdiğim bir kelimedir yeniden doğuş. 
O kadar ki her yeni şeye niyetlendiğimde bunu yapacağımı söyleyerek başlarım işe. Çünkü daha önceden yapamadığım veya yapmaktan sıkıldığım şeyleri geride bırakarak hiç bir şeyi düşünmeden yeni bir şeylere başlamak ne kadar muhteşem. Aslında yeniden doğuşun bende çağrıştırdığı gerçek anlam ise değişim. Her yeniden doğuş bir değişimdir. İnsanlar yeni bir insan olmaya kadar karar verdiklerinde tırtılın kelebeğe dönüşmesi gibi bir metamorfoz bir değişim geçirir kendi içerisinde. Bazıları başarılı olur. Bazıları da olamaz. Şekil 1 A.  Değişim veya yeniden doğuş siz ne derseniz diyin zordur. Öncelikle çok sağlam bir irade gerektirir. Çok sağlam bir amaç gerektirir. Öyle ha deyince olmuyor. Ne kadar isteseniz de benliğiniz bu değişime karşı çıkıyor. Deneyimlerle sabittir. Yine de insanın aklından bir türlü çıkmıyor gözü kör olasıca.
Bazende insan mecburdur bu yeniden doğuşa. Öylesine eskiye, gündelik yaşantıya ve alışkanlıklarına saplanmıştır ki bunları bırakıp istediklerini, amaçladıklarını yapabilmesi için bir değişim geçirmelidir.Şu an yapmaya çalıştığım şey bundan ibaret. Tek sorun alışkanlık ve beynimde oluşturmuş olduğum o gündelik, sıradan basit işlerimden vazgeçemiyor oluşum. Ben vazgeçsem bile vücudum bir türlü vazgeçemiyor.
En basit örneklerinden birisi yeniden doğuşun ilk aşaması her zaman bedenle başlar. Bedeninizi düzene sokmadan ne beyninize söz geçirebilir ne de başkalarına karşı kendinizi tam olarak ifade edebilirsiniz. O yüzden tüm yeniden doğuşların başlangıcı bedendir. İlk önce yıllardır ruhunuzun ikamet ettiği bu kas yığınını daha yakından tanımalısınız. Daha önceden sadece bir vasıta olarak kullandığınız sanki bir otobüs görevi gören bedeninizin eksikliklerini, ihtiyaçlarını ve fazlalıklarını anlamalısınız. Sonrasında ihmal ettiğiniz zamanı geri kazanmak için ilgilenmelisiniz kendisi ile. İhtiyaçlarını bir bir tespit edip gidermeli sağlığına dikkat etmelisiniz.
Bunun ışığında ilk yapılması gereken şeylerden biri yine uzak doğu asya ya uzanarak meditasyon ve spordur. Meditasyon en basitinden kendinizi dinlemenizi ve rahatlamanızı sağlıyor. En basit uygulama şekli ise sandalyeniz arkasına yaslanarak yavana bakmak sureti ile gözlerinizi kapamak. Bir süre bu şekilde bekledikten sonra sanki düşünceleriniz yavaş yavaş kayboluyor. Bedeninizi fark  etmeye başlıyorsunuz. Ne yapıyordum ben neye uğraşıyordum hissi kaplıyor sizi. 30 dakikalık bu kendinizi dinleme faslından sonra bilgisayarınızı terk edip ilk okuldan beri beden eğitimi derslerinde gördüğümüz basit ısınma hareketleri ile vücudunuza hadi bakalım diyebiliriz. ilk başlarda çok zor geliyor bu ama bir hafta kadar alıştıktan sonra sanki diş fırçalamak, sabah uyanınca uyanmak için yüzünüzü yıkamak gibi bişi oluyor. Hele ki benim gibi sandalyeye yapışık yaşayanlar için tekrar yaşadığını hissetmek gibi bir şey oluyor. Çünkü bazen o kadar bunaltıyor ki sizi bu bilgisayar ve hayat sanki sadece belli bir şeyi yapan program-cık gibi hissediyorsunuz kendinizi. Hani oyun içerisindeki npcler vardır ya bir şeyler satarlar belirli şeyleri yaparlar aynı öyle. aslında bir bakıma da benziyoruz çoğu zaman. Özellikle de benim gibi iradenizi kaybetmişseniz. hiç bir farkınız kalmıyor. İradeyi kaybetmek.  tam olarak şöyle bir şey yapmak istediğiniz, yapacağınız ve hatta yapabileceğiniz bir sürü şey varken hiç birini yapmamak. Yapacağınızı söylediğiniz şeylerde çeşitli mantıksal sorunlar ve nedenler üreterek kaçmak, sürekli bir şeyleri ertelemek belirtileri. Tüm bunlara karşı ise spor yaptığınızda bir şeylere başlamanın hazzını, kendiniz ile olan savaşınızda kazandığınız bir cepheyi gösteriyor. Bedeniniz rahatlıyor. her gün hiç bir şey yapmamasına rağmen ağrıdan kırılan omuzlarınız, yan taraflarından zonklayan beyniniz hafifliyor.Sanki onlar her gün ölesiye yorulmak istiyor da siz onları engelliyormuş, izin vermiyormuşuz.

Bu yazıyı burada tamamlayalım .. Serinin devam yazısı gelecektir....

2 yorum:

  1. Değişim kolay değil, çevre faktörü çok önemli benim zannımca, örnek verecek olursam yaklaşık 2 yılı geçmiş maç yapmaz topa vurmaz biri oldum. Niye çevremde top oynayan yok :) alışkanlıktı benim için ama artık alışkanlıktan çıktı. geçenlerde maç yaptım koşmayı bırak adım atmakta zorlandım. Bir daha maç yapmam dedim kendi kendime. Bedenim değişim geçirmiş:) Benim için çoğu şey artık değişimden ziyade hayal oldu. Değişim ben istemesemde oluyor zaten. Kendi istediğim şekilde olmasa da.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kazanılan yetenekler unutulmaz. Bir süre devam edersen alışırsın. Ayrıca öyle deme seninki sadece bir kaç yıl ara vermek. Hele cimcime biraz kendine gelsin o zaman gör sen. Maç olayı ise sende bitiyor. Sen toplarsın bence maç ekibini nerede olursan ol. Sadece tam olarak istemedin veya zaman bulamadın bence.

      Sil

hmm