18 Haziran 2019

Son 1 Ayım

En son başlıkta 8 ay kaldı yazıyor. Hala tüketemedik zamanı. yine döndüm dolaştım geldim kürkçü dükkanına. Toplayamıyorum hiç bir şeyi.Tat alamıyorum.Zorunluluklar olmasa sabah açmam gözümü. Konuşmak istemiyorum, yemek istemiyorum, uyumak istemiyorum. Düşünmek, bir şeyleri aramak istemiyorum. Her gün sadece zaman geçsin, yorulup sızayım diye uğraşıyorum. Sebepler aramaktan, şikayet edenleri dinlemekten, şikayet etmekten sıkıldım.Peşinde koşacak, yapmak isteyeceğim herhangi bir şey bulamıyorum. Anlık olarak bazen esiyor ama devam etmiyor kovalamıyorum.
Her şeyimle içimdeki hisle bekliyorum ölümü. Onu planladım bunca zamandır. onun için uzak durdum bir çok şeyden. O sebeple ördüm duvarlarımı. Sürekli bir dalga var sanki içimde. kıyıya vuran. beni sakin bırakmayan. Düşünmeye, sorular türetmeye, kendimce kurgular oluşturmaya iten. Amaçsızca boşluğa bakmak istememe neden olan. Oyun içerisinde açık unutulan bir karaktermişim gibi. burada duruyorum ama nedenim yok. bir seviyem var ama bunu arttırma isteğim yada aldığım bir görevim yok. sadece bir karakterim.
Hiç düşündünüz mü böyle bir karakter oyunda olur mu? yada böyle bir karakterle oynarmısın. Farm yapan botlardan bile daha boş hissediyorsun.Herşeye itirazın var ama uğraşmak dahi istemiyoruz. Sürekli saçma şeylerden bahsedip, oyunlar, diziler, animeler, mangalar içinde geziyorum. En sıkıntılı olanıda kendi yaptığımın yanlış olduğunu bilmek. İnsanları sessizce izlerken, onların duygularını, davranışlarını görürken içinde bir şeylerin olmaması. Bir çocuğa karşı sevgi, cenazeye karşı hüzün veya burukluk duymamak. Çevremdeki herşeyin uzak gelmesi. Herkesin bir şeylerini dinlemek, onlar gibi hissediyormuş, onlar gibi düşünüyormuş gibi davranmak.
O yüzden de korkuyorum aslında. o hissim doğru değilse. hala devam edeceksem diye. insanların neden devam ettiklerini anlayamıyorum. Dine karşı olan insancım bile kayboluyor. buda daha fazla korkmama neden oluyor.daha fazla kaçmama, daha fazla kendimi robotlaştırmama neden oluyor.Kendime ypaanlar uyduruyorum milletin sorularına karşılık. Sözler veriyorum tutmayacağımı bilerek. 
Bazende kendi yaptıklarım saçma geliyor. burnu havada bencil, sadece kendini düşünen biri gibi hissediyorum. buda daha fazla acı veriyor. sürekli kendimi sorgulamaya başlıyorum niye diye. sordukça cevabım olmuyor. yada olanlar hoşuma gitmiyor. Sonucunu bildiğim halde boş vermeye başlıyorum. Gittikçe daralan bir kutudaymışım gibi geliyor. sanki durvarları her saniye daha sıkıştırıyor beni.
geceleri kimsenin olmadığı sokaklarda boş boş dolanmak istiyorum ama çıkmıyorum. yapmıyorum. sadece isteyip vazgeçiyorum. Eskiden yapardım. ne zaman sıkılsam yürüdüm sadece. ayaklarım ağrıyana kadar. nedensizce. amaçsızca.Aslında beni en iyi o anlatıyor. Herkes bir yerlere bir şeylere ulaşmak için yürüyor. benimde ise yürümek veya yürümemek bile belli değil. yürüken sürekli neden yürüyorum diyip herkes yürüdüğü için adım atıyorum.biraz ileri gidiyorum sonra geri yürüyorum. dönüyorum etrafımda. bir bakıyorum aynı daire etrafındayım. daha öncede bu şekildeydim. buradan geçtim. yine geçiyorum.
içimdekileri bile toplayıp yazamıyorum şuraya.

2 yorum:

  1. Bloğunu yeni farkettim ve çoğu yazını okudum doğrusu üzüldüm hayatının anlamını bulamamana. Yasiyor musun hala bilmiyorum ama. Herşeye rağmen hayat yaşamaya değer. Bak şimdi dünyayı tehdit eden bir virüs var insanlar bunun için canla başla çalışıyor neden insanı yaşatmak için. Çünkü yaşatma mücadelesi dahi yaşamaya deger..

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim yorumun için. Malesef Kehanetim boşa çıktı. Azrail efendi aramalarıma cevap vermedi de diyebiliriz :D. Ayrıca Hepimiz zaten hayatın anlamını aramıyor muyuz? Kimi erkenden buluyor kimi benim gibi ömrü boyunca arıyor. Hayat biraz daha farklı. Sınava girmişimde boş kağıt verdiğim halde çıkamıyormuşum gibi. Belki yanlış dersteyim, ya da yanlış bölümdeyim. Pes etmiş değilim. Sadece sonraki sınavlara bakıcaz ama. yine de bitsin insan istiyor işte.

    YanıtlaSil

hmm